Aile ve çift olma süreci, bir başkasına alışma sürecidir aslında. Bu süreçte önce karşısındaki partneriyle bir yola çıkar birey. Öncelikle karşısındaki bireyle hareket etmeyi deneyimler. Sonrasında belki bu hikayeye çocuk dahil olur. Yeni adım atılmış her yeni sürecin başlangıcına doğru yol alır insan.
Bu süreçte, anlama ve yapılandırma çok önemlidir. Sorunun anlaşılabildiği, çözüm bulma aşamalarındaki etkin rol alma süreci, iletişimin ve uyumun şekillendirilebilmesi, taraflar için nefes alabildikleri alan olacaktır.
Sorumluluğun birlikte alınabildiği ve taşın altına beraber el konulabilen bir ilişki cümlesini yazarken, tüm tartışmalardan ve problemlerden uzak, rahat bir nefes alınabilecek bir virgül gerekir.
“Bugün arkadaşlarla dışarı çıkıyoruz” diye yazılanların “Kim var acaba şimdi orada?” şeklinde okunmasıyla başlar, “ben sana güveniyorum ama onlara güvenmiyorum” diyerek şekillenir, “gelip alıyorum seni” cümlesiyle sonlanan süreç kıskançlıktır. Bazı anlarda sadece merak devreye girer, bazen biraz kaygıdır, ama bazen de düpedüz kıskançlıktır.
İki insanın birbirini sakınması özeldir. Bu bağa üstün değer vermesi, bu bağı paylaşılamayacak noktaya koyması, üstelik büyük bir saygıyla yapılması önemli bir noktaya taşır. Her konuda olduğu gibi, kıskançlığı da ortaya çıkartan bazı faktörler vardır. Yine her konuda olduğu gibi, fazlası da azı da bir noktaya işaret eder. Şiirler yazdıran, şarkılar söyleten, ağlatan veya güldüren, belki dağ deldiren belki prangalar eskiten bir sevgiye sahip olduğunu hissettiğinde insan, oluşan kıskançlık duygusu da çözülebilecek noktaya erişiyor.
Aranızdaki kıskançlığı kıskanıyoruz, bu özel bağınızı anlamlandırabiliyoruz. Problem haline dönüşmeye başladığında ise buraya bir virgül koyup problemlerin işaret ettiği noktalar üzerinde çalışıp bu problemleri azaltmak için çalışıyoruz.
Düğünde çalacak müzikler Karadeniz yöresinden mi yoksa doğunun yüksek dağlarından mı olacak? İç Anadolu ezgileri mi kullanılacak, zeybek mi oynanacak? Bizce hepsi bir arada güzel, kültürel farkların sebep olduğu problemler dışında.
Türkiye’de memleket önem arz eder. Bir insanla tanışmak için ilk sorulan sorudur memleket, hemşeriler birbirine daha farklı bir bağ kurar, gelenekler yaşatılır ve sayılır. Kültürel farklar bazen bizi ona aşık eden şeylerden birisidir, bazen de büyük anlaşmazlıkların da ilk anahtarıdır. Farklı kültürel özellikteki insanların aynı ortamı paylaşırken ortaya hatırlanıp gülünecek anılardan öte problemler çıkıyorsa orada bir sorun olabilir. Aslında farklılıklar çorbanın içindeki baharat gibidir, farklı bir tat, farklı bir renk katar. Fakat bazen o tat acıdır ve o çorbadan acı eşikleri farklı iki insan içecektir.
İşte bu noktada gelin kültürel farklılıkların her zaman bir zenginlik olarak kalabilmesi, tadı acı geldiğinde oluşan problemlerin çözülebilmesi için bu çorbanın tarifine bir virgül koyalım, sonra derin bir nefes alıp tarifinizi mükemmelleştirelim.
Birbiriyle alakasız melodiler çalan enstrümanlardan bir orkestrayı kimse dinlemek istemez, o orkestranın müzisyenleri bile. Tüm ilişkiler geçmişleri, karakterleri ve alışkanlıklarıyla farklı iki dünyanın bir araya gelmesidir aslında. Bu buluşmadan keyifli bir melodi duymak istiyorsak, müzikte harmoni, birlikteliklerde de uyum dediğimiz şeye ihtiyacımız var. Bu uyumu yakalamak için ise içerlediklerimiz, eleştirdiklerimizle karşılıklı olarak yüzleşmeye, emek vermeye ve adaptasyon yeteneğimizi geliştirmeye ihtiyacımız var.
Biz uyumsuzluklardan dolayı oluşan problemleri uyum içerisinde çözebilme yeteneğimize güveniyoruz. Gelin bugüne kadar çaldığınız notaların sonuna bir es koyalım, birlikteliğinizin yeni melodisini birlikte keşfedelim.
08503049933
0216 410 21 10
0546 946 39 04
Bostancı Mah. Kitapçı Mehmet Süleyman Sk.
No: 22 Ada Apt. D:20 Kadıköy/İstanbul
